hYd, 1990’lı yılların başından beri din-devlet-yurttaş ilişkisi, devletin din-inanç-ibadet özgürlüğünü güvence altına alma sorumluluğu, öte yandan toplumsal yaşamda da bu özgürlükleri, azınlık hakları gibi temel demokratik ilkeleri koruyan bir laiklik tahayyülü üzerine kafa yoran ve toplumun farklı kesimleriyle bu meseleleri tartışmayı hedefleyen çalışmalarına 'Diyanet'i Tartışıyoruz' etkinlikleriyle yeni bir halka daha ekledi. 

Bir arada Yaşama - Türkiye’de Din-Devlet İlişkisi Sempozyumu, 2010’da Gündelik Hayatta Laiklik Pratikleri çalışmalarına 2013’te Sosyo-Ekonomik Politikalar Bağlamında Diyanet İşleri Başkanlığı; kısa adıyla Diyanet’i Tartışıyoruz çalışması eklendi.

2010’da gerçekleştirilen ve tanımından ziyade sivil toplum, okul, yerel hizmetler, medya gibi alanlarda laikliğin nasıl yaşandığının konuşulduğu Laiklik Pratikleri toplantılarında Diyanet’in sıkça gündeme gelmesi, devletin verdiği din hizmetinin toplumun çeşitli kesimleri tarafından tartışılıyor olması, Diyanet İşleri Başkanlığı kurumunu ayrıca ele almayı amaçlayan bu çalışmanın ilham kaynağı oldu.

Diyanet, bugüne kadar bütçesi, siyasi işlevi, verdiği hizmetler olmak üzere çeşitli yönleriyle tartışıldı. Bu kıymetli çalışmalardan yararlanmakla beraber bu çalışmada, Diyanet’in sosyal ve siyasi hayattaki rolüne, kendisine ayrılan bütçenin sosyo-ekonomik politikalar bağlamında ele alınmasına, son dönemde artan etkinliğine odaklanmak ve bu kurumun yapısına ilişkin alternatif senaryoları tartışmak hedeflendi. Bu çalışmayı yürütürken Diyanet’in merkezi konumu din, inanç, ibadet ve ifade özgürlüğü bağlamında da değerlendirilmeye çalışıldı. Ayrıca çalışmanın, Türkiye’de devletin dine bakışını tartışan taraflar arasında diyalog sağlaması, bir tartışma ve uzlaşma zemini oluşturması da amaçlar arasında yer aldı.

Proje kapsamında Konya, Dersim (Tunceli), Trabzon, Sakarya, İzmir, Mardin, Antakya, Van'da 'Diyanet’i Tartışıyoruz' başlıklı yuvarlak masa toplantıları düzenlendi. Toplantılara her şehirde, sivil toplum, il müftülükleri, din görevlileri sendikaları, inanç grupları, yerel medya temsilcileri davet edildi. Yaklaşık 25-30 kişilik, gün boyu süren toplantılarda katılımcılar Diyanet’e ilişkin görüşlerini, beklentilerini ve önerilerini paylaştılar. “Diyanet’in hizmetlerine nasıl bakıyorlar?” “Diyanet’le ilgili olumlu veya olumsuz görüşleri, talepleri neler?” gibi sorular etrafında yapılan yorumların notları tutuldu ve her toplantı sonrası hazırlanan basın bülteniyle kamuoyuyla paylaşıldı.

Diyanet’i Tartışıyoruz çalışması kapsamında şehir toplantılarının yanı sıra Yrd. Doç. Dr. Nil Mutluer tarafından Diyanet İşleri Başkanlığının yapısal, sosyal ve ekonomi-politik yönleri, kullandığı bütçenin diğer kamu kurumu bütçeleriyle karşılaştırılması ile farklı ülkelerdeki din hizmetlerine bakışın yer aldığı bir inceleme hazırlandı. Son olarak da KONDA, toplumun Diyanet İşleri Başkanlığına dair algıları, beklenti ve taleplerinin ortaya konulduğu Türkiye genelinde bir kamuoyu araştırması gerçekleştirdi.

Çalışmanın en başında, faaliyetleri planlamak üzere Diyanet, din-devlet-yurttaş ilişkisi, inanç, ibadet ve ifade özgürlüğü gibi alanlarda çalışmaları bulunan Prof. Dr. İştar Gözaydın, Dr. Hasan Vural, Cafer Solgun, Dr. Hidayet Şefkatli Tuksal, Yrd. Doç. Dr. Nil Mutluer, Nükte Bouvard ve Fatma Akdokur gibi alanlarında uzman isimlerden bir Danışma ve Çalışma Grubu oluşturuldu. Bu isimlerin, Diyanet tartışmalarına farklı açılardan bakıyor oluşu, çalışmanın içeriğini zenginleştirdi. Böylelikle hem Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik talepler, eleştiriler dile getirildi, hem de din hizmeti veren bir kurum olarak Diyanet’in önemi ifade edilmiş oldu.

Meseleyi gündeme taşıyarak ve farklı görüşler katarak zenginleşeceğine inandığımız Diyanet’i Tartışıyoruz çalışmasının, Türkiye’de din, inanç ve ifade özgürlüğünü geliştirme ve demokratikleşme yolunda atılan adımlardan biri olmasını ümit ediyoruz.