Ekler:
Dosya
Bu dosyayı indir (saha9_haziran2022.pdf)saha_9

saha’nın beşinci sayısında “ekolojik yıkımın eşiğinde olduğumuzu hesaba katmadan içinde yaşadığımız zamanı anlayamayız” demiş ve Türkiye’deki doğa tahribatının boyutlarını ortaya koyan bir bilanço çıkarmaya soyunmuştuk. Aradan geçen üç yılı aşkın sürede tanık olduklarımızla durumun vahametinin arttığı söylenebilir. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının benimsediği hafriyatçı büyüme modeli dolu dizgin devam ettiği için sayıları günbegün artan maden sahalarının ya da enerji santrallerinin neden olduğu tahribat da hız kesmeden katlanıyor. Küresel iklim krizinin her geçen gün daha da hissedilir olan sonuçlarıyla bir arada düşündüğümüzde karşımızdaki manzaranın hayli iç karartıcı olduğuna kuşku yok. Türkiye, ekonomik buhranın içinde debelenirken, otoriterleşmenin neden olduğu siyasal daralmayla iyiden iyiye bunalırken, bir yandan da gelecek kuşakları dahi etkileyecek bir yıkımı tecrübe ediyor.

Bu sayıda Türkiye’nin dört bir yanından seçtiğimiz örnekler üzerinden ÇED süreçlerine odaklanıyor ve nihayetinde ekolojik yıkım karşısında devlet ve hukuk nosyonlarının anlamını bu somut pratik üzerinden bir kez daha sorgulamaya gayret ediyoruz. Her zaman olduğu gibi temel gayemiz bu tartışmaların ayrıntılarını alanı dışarıdan izlemeye gayret edenlere sarih biçimde aktarabilmek. Ve kuşkusuz son noktada Türkiye ekoloji hareketine sınırlı da olsa bir katkıda bulunmak. Keza yaşadığımız yıkımın bir an önce durdurulması, önümüzdeki yegane gerçekçi seçenek.

saha'nın tüm sayılarına buradan ulaşabilirsiniz.